AKP-MHP rejimi 28 Aralık’ta Roboskili çocuklar üzerine yağdırdığı bombaların hesabını vermeden aynı gün dernek ve vakıflara kayyım atama, avukatlara ajanlık dayatma yasasını Meclis’ten neden geçirmesin?
Neden şaşırmıyoruz diyenler gerçekten ırkçı, cinsiyetçi, militarist, dini istismar eden ulus devlet yapılanmasının böyle bir rejim olduğunu bilmiyorlar mı(?) Devlet şimdiye kadar erkek egemen monarşi, oligarşi, totaliter, kral, prens, sultan, paşa, imparator, diktatör ve tüm bu yapılanmaların vahşetini birleştirip milyarlarca insan katledip karanlık güçlerle, kadından, toplumdan habersiz kapalı kapılar ardında dünyayı cetvelle parçalayıp ulus devleti inşa etmedi mi(?)
Böyle karanlık bir yapı için dönüp dolaşıp vakti zamanında şu olay şöyle olmuştu, bu olayda böyle olmuştu, şimdi de aynısı oluyor, geriye mi gidiyoruz hikâyelerinin yazılmasına şaşırmak gerekir. Artık devletin vahşi bir erkek yapılanması olduğunun altını çize çize söylemeden olmaz. Kadın katliamları, helikopterden insan atılmasını, cenaze ve mezarlıklara saldırı, insan kafasıyla top oynayanların vahşeti, zindanlarda tecride karşı sadece ve sadece mevcut yasal haklar uygulansın diye 47 gündür 120 cezaevinde açlık grevleri, AİHM kararları, Kobane dosyası, tüm ülkeye yayılan İmralı tecridi nasıl izah edilir ki.
Vahşiliğin diğer adı iktidar ve kendisi dışında kimseyi görmediği bilinmesine rağmen yazılarda hep iktidara senin dışındakileri de gör nasihati yapılır, tıpkı devletlerin kendi imzaladıkları evrensel bildirgelere uymayı yine birbirlerine nasihat etmesi gibi.
Asıl mesele vahşi devletin tanrısı; şirketler, para, silah, kan revan bir gelecek, özgürlük isteyen dinamiklerde olmamasıdır, kadınlarda asla bulunmaz. Kadınlar vahşi erkek devlet yapılanmasının ancak demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü yerel yönetimler paradigmasına geçmesiyle vahşilikten kurtulabilir, mücadelesini örgütlenerek verir. Bu nedenle devletler kadın öncülüğünde özgürlük vadeden dinamiklere değil paramparça olmuş Esad, Erdoğan-Bahçeli rejiminden hala umutlu.
Biz kadınlar deneyimliyiz, erkek olmadan yaşayamazsınız diyenler, şimdi erkeklere devletsiz yaşayamazsınız deniyor, tüm analizler de hala vahşi devletten umut vadeden eğilimde. Erkeklere bu vaatlere kanmayın, biz hep devletsizdik, başımıza erkek, devlet olarak atandı, biz kadınlar vahşi erkek devlet zihniyetinden boşanmaya başladığımızda dünyanın en haklı, onurlu davasını yürütenler olabildik. Erkeklere önerimiz; siz de vahşi iktidar zihniyetinden boşanabilirsiniz.
Başka umudunuz olmasın, bakın önce iktidar, ana muhalefet, muhalefet diye hep iktidara gelmeyi hayal eden bir düzen kurdu. Bunu övüne övüne bir demokrasi gereği saydılar. İktidarı kaybedince muhalefet olup bir daha iktidara gelir hayaliyle erkek demokrasisi erkeğe koltuğu devrediyordu. Bugün artık koltuğa yapışma var ABD, AKP-MHP, insan yaşamı sonsuz değilken iktidar öyle bir vahşidir ki sonsuzmuş gibi bir yalana kendisini inandırabiliyor, Putin vahşiliğin önlemini ömür boyu dokunulmazlık, Çin de ömür boyu görevde kalma yasası çıkardı vb.
Biz kadınların erkeklere önerimiz; paramiliter çeteleşmeyi, hırsızlık, mafya, uyuşturucu organize suç örgütlerini, taciz, tecavüz zihniyetini, iktidarı, devletleri kadınlar kurmadı. Gerçekten özgürlük istiyorsanız iktidardan boşanın, çok kolaydır, önce zihniyet devriminizi yapın. Devletlere önerimiz ya vahşi iktidarınızdan vazgeçer sorumluluğu demokratik ekolojik, kadın özgürlükçü paradigmaya devredersiniz ya da birbirinizi yer, dün paravan devlet olarak sizi kuranlar yarın sizi yiyip yerinize yeni paravan devletler kurarlar. Siz bilirsiniz. Bakın herkes kadın direnişini, Boğaziçi Üniversitesi’ni, zindanları selamlıyor, bu mesajı alamıyorsanız sonunuz çok yakın. Vahşi erkek devlet iktidarından boşanabilirsiniz, kaybedeceğiniz tek şey dünyayı size zindan eden her şeyinizle sizi sömüren, bağlayan prangalar olacak.