• Künye
  • Hakkımızda
Pazar, Ocak 24, 2021
No Result
View All Result
Yeni Yaşam Gazetesi
  • Kadın Eki
  • E-Gazete Tümü
  • Haberler
    • Güncel
    • Politika
    • Emek-Ekonomi
    • Yaşam
  • Kadın
  • Dünya
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Karikatür
  • Yazarlar
  • Söyleşi
  • Tüm Haberler
  • Kadın Eki
  • E-Gazete Tümü
  • Haberler
    • Güncel
    • Politika
    • Emek-Ekonomi
    • Yaşam
  • Kadın
  • Dünya
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Karikatür
  • Yazarlar
  • Söyleşi
  • Tüm Haberler
No Result
View All Result
Yeni Yaşam Gazetesi
No Result
View All Result
Anasayfa Yazarlar

Şimdi ne yapmalı?

Salı, Kasım 24, 2020 09:08
içinde Yazarlar
Dile dair takıntılar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsapp'ta Paylaş

27 Eylül’de başladığı andan itibaren sonu belli olan bir savaş, 43 gün sonra binlerce askerin ölümüyle sonuçlandı. Sabah saat 07 sularında Fe Facto Dağlık Karabağ Cumhuriyeti’nin sınırları boyunca başlayan saldırının sonucunu belirleyen ise tartışmasız bir şekilde İsrail ve Türkiye yapımı silahlı insansız hava araçları oldular. Nitekim 10 Kasım’da imzalanan ve Karabağ’da ciddi bir toprak kaybını belgeleyen anlaşmadan sonra Bakü’de düzenlenen kutlamalarda İsrail, Türkiye ve Azerbaycan bayrakları bir aradaydı. Azerbaycan ordusunun milyar dolarlar ödeyerek aldığı bu silahların yanı sıra, Erdoğan hükümetinin uluslararası kamuoyunun gözleri önünde Suriye’den devşirerek Azerbaycan’a taşıdığı cihatçı paralı askerler ise ön cephede kolayca feda edilebilir piyonlar olarak kullanıldı.

Savaşı ve sonuçlarını uluslararası bir komplo olarak tanımlamak mümkün. Komplonun başlangıcında ise başta BM olmak üzere, Karabağ halkının iradesini yok sayıp meseleyi salt Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü veya sınırların değiştirilemez olması ilkesi ile değerlendiren siyasi tercihler var. Bu yaklaşım Aliyev yönetimine doğal bir meşrutiyet kazandırdı.

BenzerHaberler

Can yakan ikilem

Bugun 19 Ocak

Dile dair takıntılar

Elitler ve sahtekarlar

Azerbaycan yönetimi, Karabağ halkının 26 yıl boyunca fiilen uyguladığı devletleşme sürecini asla muhatap almadı. Bunun yerine Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarını işgal ettiği söylemini daima önceledi. Bu stratejisinde başarılı olduğunu da belirtmek gerekir. Sonuçta Moskova’da önce Rusya Federasyonu Dışişleri bakanı Lavrov’un, daha sonra ABD Dışişleri bakanı Pompeo’nun çağrılarıyla gerçekleşen ateşkes görüşmelerinde müzakereler Azerbaycan ve Ermenistan Dışişleri bakanlarıyla yürütüldü. En nihayet şartlar elverişli bir kıvama geldiğinde Putin de Ermenistan için ağır bir yenilgi anlamı taşıyan belgeyi imzalama işini Ermenistan başbakanı Nikol Paşinyan’a havale etti.

Ardından gelen günlerde bu imzanın Paşinyan’a karşı amansız bir kampanyaya dönüşmesine tanıklık etmekteyiz. 2018 Nisan ayında başlayıp Mayıs’ta iktidar değişimine yol açan ‘Kadife devrim’ ile hesaplaşmak için harika bir fırsata kavuşan eski yönetim çevreleri, yenilginin faturasını tümüyle başbakana çıkartma hevesindeler.

Karabağ’da yaşanan toprak kaybından ötürü Paşinyan’ı vatan haini ilan edip istifasını isteyenler ilginçtir, bu dayatmayı boşa çıkaracak bir söylem geliştirememekte, yenilgi sonrası kelle isteyen yeniçerilerden öteye gidememekteler. Salt bu gerçeklikten ötürü Paşinyan karşıtı hareket bu güne değin öngördüğü kitleselliği sağlayamadı.

Geniş halk kitleleri yaşanan mağlubiyetin, daha da önemlisi 3 bine yaklaşan asker kaybının ağırlığını yüreğinin derinliklerinde hissettiği halde, bu konuda Başbakan Paşinyan’ın çaresizliğini de, sorumluluğunun sınırlarını da idrak edebiliyor. İnsanlar koparılan fırtınanın, milliyetçilik çamuruyla bulandırılan suda balık avlama hevesinden kaynaklandığını farkında. Kaldı ki toprak kaybı olarak nitelendirilen alanlar esasen Karabağ Cumhuriyeti sınırlarının dışında kalan ve üzerinde hak talep edilmeyen bölgeler. Bu bölgeler Karabağ Cumhuriyetinin statüsünün belirlenmesine yönelik müzakereler kapsamında koz olarak kullanılmak üzere işgal altında tutulmaktaydı.

Bu  gün esas tartışılması gereken, Levon DerBedrosyan’ın istifasına yol açan, sonrasında Robert Koçaryan, Serj Sarkisyan ve en son Nikol Paşinyan hükümetlerinin benimsediği ‘çözümsüzlük çözümdür’ ilkesinin yol açtığı sonuçtur. 1994’de Karabağ savaşı bir ateşkesle sonlandırıldığında, Levon DerBedrosyan müzakereler yoluyla bu alanların iadesini öngörmüştü. Ancak ‘savaşarak kazanılan toprakları parsel parsel satıyor’ eleştirileri karşısında istifa etmek zorunda kalmıştı. Yani bir anlamda Ermenistan siyasetini kilitleyen milliyetçi histerinin Azerbaycan’a başka bir yol bırakmadığını da söylemek mümkün.

Bugün savaş mutlak bir yenilgi ile sonuçlanmış olsa bile, halen diplomatik alanda atılacak adımlar var. En önemlisi ise, 10 Kasım anlaşmasının Karabağ’ın statüsü konusuna açıklık getirmemiş olması. Diplomasi masasının iyi değerlendirilmesi ile mevcut şartlar tersine çevrilebilir.

Kısacası hükümet devirmenin değil, akılcı stratejiler geliştirmenin önceliği ilk ve en önemli hedef olmak zorunda.

Etiketler: Pakrat Estukyan
Pakrat Estukyan

Pakrat Estukyan

Tüm Yazılar

İlgili Haberler

Öğretmenler olmasaydı…
Yazarlar

 Zenginleri vergilendirmek için somut nedenler

Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak
Yazarlar

Master öğrencilerinin çağrısı

Eğleniyormuş gibi bir hali vardı…-TARİHİN BELLEĞİ
Yazarlar

Bahar ya da kış; o öldükten sonra…

Parlamenter diktatoryaya doğru…
Yazarlar

Yeni başkanların gösterdikleri

İnsan merkezli aklın pandemi ile boğuşması
Yazarlar

Özgür bırakın

Menderes’i yeniden öldürmek
Yazarlar

Türk Genelkurmayı ve Kürdistan bayrağı

Daha fazla yükle
Sonraki Haber
Sorular

Ayrılık mı?

Gazetemize ulaşmak için tıklayınız…

Son haberler

19 Aralık Katliamı direnişçisi Vefa Serdar yaşamını yitirdi

19 Aralık Katliamı direnişçisi Vefa Serdar yaşamını yitirdi

Koşulsuz Adalet Hareketi, AİHM önünde nöbete başladı

Koşulsuz Adalet Hareketi, AİHM önünde nöbete başladı

Ortaç’ın borçlarını yapılandıran banka, çiftçinin her şeyine hacizle el koydu

Ortaç’ın borçlarını yapılandıran banka, çiftçinin her şeyine hacizle el koydu

Brüksel: Polis şiddeti protestosunda, sert polis şiddeti

Brüksel: Polis şiddeti protestosunda, sert polis şiddeti

RTÜK Savunması: iktidarın yıkılmasına sebep olabilecek kişiler ekrana çıkamaz!

RTÜK Savunması: iktidarın yıkılmasına sebep olabilecek kişiler ekrana çıkamaz!

Hollanda’da Covid-19 eylemleri: En az 25 gözaltı

Hollanda’da Covid-19 eylemleri: En az 25 gözaltı

Covid-19: 24 saatte 140 can kaybı

Covid-19: 24 saatte 140 can kaybı

DİSK, Çanakkale’de TİS imzalarını attı

DİSK, Çanakkale’de TİS imzalarını attı

BAE, İsrail’de Büyükelçilik açıyor

BAE, İsrail’de Büyükelçilik açıyor

Romanların mücadelesi sonuç verdi: Sayaçlar geri takıldı

Romanların mücadelesi sonuç verdi: Sayaçlar geri takıldı

Yeni Yaşam Gazetesi

Bilgilerimiz

  • Künye
  • Hakkımızda

Bizi takip et

No Result
View All Result
  • Kadın Eki
  • E-Gazete Tümü
  • Haberler
    • Güncel
    • Politika
    • Emek-Ekonomi
    • Yaşam
  • Kadın
  • Dünya
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Karikatür
  • Yazarlar
  • Söyleşi
  • Tüm Haberler