Hekimhan’da siyanürle maden çıkarmak isteyenlerin istediği imzaları atmayacağını söyleyen Belediye Başkanı Karadağ ‘Siyanürle altın arama sonrası araziler kıraç hale geliyor’ dedi
Hekimhan’da Basak, Güvenç, Çırzı (Boğazgören), Aşağı Saz ve Deveci köylerinin yeraltı sularını, derelerini, yayla ve tarlalarını kirletip kanser etkisi yaratacak siyanürle maden işletme girişimlerine karşı uyarılar, tepkiler sürüyor. Hekimhan Belediye Başkanı Turan Karadağ, imza için baskı olduğunu söylerken, doğa faciasına yol açacak girişim Malatya Büyükşehir Belediyesi meclis toplantısında da gündem oldu. Dinçarslan Dış Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi, siyanürlü maden işletme için ÇED raporu ve izin evraklarını tamamlamaya çalışırken Han Yolu Doğa ve Kültür Varlıklarını Koruma Platformu sitesinde Malatya Büyükşehir Belediyesi meclis toplantısında Hekimhan’ın doğasını talan edecek maden anlaşmalarına dikkat çeken konuşmalara yer verdi.
‘Doğa katliamıdır’
Açıklamaya göre CHP Grup Sözcüsü Günnur Tabel, belediye meclis toplantısında şunları söyledi: Son zamanlarda yurdun birçok yerinde olduğu gibi, şehrimizde birçok ilçeyi kapsayan özellikle de Hekimhan ilçesine bağlı Basak, Güvenç, Boğazgören, Aşağı Saz ve Deveci mahallelerinde siyanürlü maden araması başlatmak için Ruhsat almaya çalışılmaktadır. Herkesin çok iyi bildiği gibi siyanürle değerli maden işletilmesi hangi bölge için olursa olsun, bir doğa katliamıdır. İlgili yerleşim yerlerinde tarımın bitmesine ve su havzasındaki insanlar başta olmak üzere tüm canlıların Eko dengesinin bozulmasına yol açmaktadır. Ruhsat alıp arama başladığında su döngüsü değişecek, yeraltı ve yerüstü kaynakları kilitlenebilecektir, ormanlar ciddi zarar görecek, Ovaların üretimi düşecek, meralar bitecek, hayvancılık olumsuz yönde etkilenecektir. Bölgemizin küresel iklim değişimine karşı direnme gücü, başta ceviz ve kayısı gibi ürünlerimizin marka değeri düşecektir.
‘Bölge halkı istemiyor’
Erzincan’ı hatırlatan Günnur Tabel şöyle devam etti: Örneğin Erzincan İliç ve Kemaliye’de Altın işletmeciliği Siyanür havuzlarından sonra yoğun balık ölümlerine ve hava kirliliği ile birlikte başta meyve ağaçlarından kuruma ve mantar hastalıkları, bitkilerde hasat öncesi kurumalarla birlikte büyük bir katliamı bize yaşatmaktadır. Ayrıca Ordu’nun Fatsa ilçesinde siyanürle altın işletmesi başladıktan sonra sadece 5 yılda sudaki alüminyum oranı 8 kat artarken, sebze ve meyvelerin dalında çürüdüğü belirtilmiştir Kaldı ki bütün bunlar ne için yapılacaktır; Uluslararası kartellerin, zenginlerin kendi kârlarını artırmak adına yapılacaktır. Tabii ki tüm bu benzeri olaylar da olduğu gibi; sömürgeci yaklaşımları ile size işgücü sağlayacağız yalanı ile gelecektir bu talep önümüze. Bölge halkı istememektedir, muhtarlarımız istememektedir, Hekimhan belediyemiz ruhsat izni vermemekte direnmektedir. Ülkesini seven, insanın, hemşerisinin geleceğini düşünen bizlere de Büyükşehir Meclisi olarak bu konuda onların yanlarında olmak ve bu konuda katliam girişimine karşı çıkmak, dur demek düşmektedir.
‘Cevizin yurdu’
Busabahmalatya.com’un haberine göre CHP’li Hekimhan Belediye Başkanı Turan Karadağ, sinanürle altın madeni işletmenin yarattığı doğa katliamına dikkat çekti. Karadağ bazı örnekler vererek, “Ordu’da altın arama nedeniyle bütün bölge yok edildi. Ağaçlar katlediliyor. Erzincan İliç örneği var. Bunların hepsi siyanürün ne kadar tehlikeli olduğunu gösteriyor. Kazdağları’nda ormanlar yok edildi. Siyanürle altın arama sonrası araziler kıraç hale geliyor” dedi. Karadağ, altın arama ruhtası olan şirkentin işletme ruhsatı çıkarma prosedürünü tamamlamak için defalarda gelip imzala istediğini kaydetmiş, yapılan baskıya karşın imzalamayacağını söylemişti: “Burası kayısının, cevizin ana yurdu. Hayvancılık da yapıyoruz. Halk çok para kazanmak değil, doğamızla toprağımızla baş başa kalmak istiyor. Ruhsatın içeriğinde altın ve siyanürle ayrıştırma var. Yazıyı 15 kurumdan görüş alıp bize de göndermişler. Biz de imzalasaydık ÇED raporu alacaklardı. Hem canlıya hem doğa hem de toprağımız için biz bunu imzalamadık. Altını siyanürle ayrıştırmak çok zararlı. Hem buranın halkı hem de 65 muhtar da bu projeye karşı. Siyanürü toprakla buluşturmayacağım. Hâlâ gelip gidip imzalamamı istiyorlar. Karşısında duruyoruz. Kim baskı yaparsa yapsın karşısında duracağım.”
MALATYA